Bizim ülkemizde  yaşamak

Şafak Ulusoy   [Ses'deki bir yazi - Kasim 2008]

Bizim ülkemizde  yaşamak, güvenlik ve insana verilen değer açısından işgale uğrayan bir şehirde yaşamak gibi. Ben birkaç yıldır böyle hissediyorum.

  Sorun sadece devletin hemen hemen bütün kurumlarının ya satın alınabilir olması yada belirli bir tarafa ve kesime hizmet
edip kollaması değil.  Asıl sorun halkımızın yapısında, anlayışında,
genlerinde. Yani ben durumun vahim olduğunu ve uzun uzun yıllar boyunca umut verici bir ilerleme görmeyeceğimizi düşünüyorum.

Aşağıda aklıma yazılmış, gazetelerden okuduğum,Halkımızın ve kurumlarımızın ne durumunda olduğunu biraz biraz
gösterebilecek jenerik örnekler, hikayeler vs koyuyorum.Eee bir kere olmuş da ne olmuşluk hikayeler değil, birçok kez örnekleri
benzerleri görülmüş ve göreceğimiz durumlar bunlar, ve sadece şu 15-20 dkda aklıma gelenler. Daha neler neler var.

Daha bir çok şey var söylenebilecek, hatta daha ibret verici ama akla gelmiyor işte. Zaten gelseler akla, pek iyi olmazdı zaten, o yüzden pek düşünmemeye çalışıyorum şimdilik. Geçmişimizde de var bir sürü katliamımız çok şükür. Bebek kadın demeden, birbirimizi tanımadan yok aleviyiz sünniyiz diye birbirimizi kırdık, yok solcu sağcı bak küpesi var bıyığı var diye işkenceler ettik, yok dinsizlermiş halkı dinden uzaklaştırıyolarmış vs birbirimizi yaktık diri diri. Kanımızda var bazı şeyler. Geçmez çok uzun süreler. Ben ülke halkından umutsuzum. Elbet hepimiz böyle değiliz, ancak sayı az da değil. Bu ülkede yaşamak, evlenmek, birilerinin sorumluluğunu  almak hakikaten cesaret ister. inşallah güvenle ve huzurla yaşabileceğim yerlerde bulunmayı diliyorum.